Lohusalık Hüznü - Noema Aile Güncel Yazılar

Lohusalık Hüznü

Her iki kadından birinde görülen lohusalık hüznü, doğum sonrası ilk 2-3 hafta içinde ortaya çıkabilen, depresyon kadar şiddetli olmayan, geçici, kendi kendine düzelen bir çökkünlük halidir.

Lohusalık Hüznü Belirtileri Nelerdir?

  • Sık gelen ağlama atakları,
  • İştahsızlık,
  • Uykuda bozulma,
  • Gerginlik ve huzursuzlukla kendini gösterir.

Annelerin çoğunda bu durum iki hafta civarında kendiliğinden düzelmektedir. Düzelmez ve belirtiler şiddetlenirse bu durum lohusalık hüznü değil lohusalık depresyonu olarak adlandırılır.

Lohusalık hüznü, hayatınızdaki yeniliğe, yani anne olmaya karşı verilen hormonal/ruhsal bir tepkidir. Yeni doğum yapmış olmak hem fiziksel, hem duygusal hem de hormonal pek çok değişikliğe uyum sağlamayı gerektirir.

Lohusalık Hüznü Kimlerde Daha Sık Görülür?

  • Geçmişte lohusalık depresyonu geçirenlerde,
  • Plansız gebeliklerde,
  • Eşiyle ilişkisinde sorunlar yaşayanlarda,
  • Sosyoekonomik zorluklar yaşayanlarda,
  • Gebelik sırasında depresyon geçirenlerde ve
  • Premenstrüel sendrom (adet dönemi öncesinde sinirlilik, gerginlik, çökkünlük gibi dönemsel sıkıntıların varlığı) yaşayan kadınlarda daha sık görülmektedir.

Lohusalık Hüznünde Ne Zaman Bir Psikiyatriste Başvurmak Gerekir?

Lohusalık hüznü tedavi gerektiren bir durum değildir çünkü kendi kendine iki hafta içinde düzelmektedir. Fakat lohusalık hüznü yaşayan annelerin küçük bir kısmında bu durum depresyona ilerlemektedir.

  • Eğer belirtiler iki haftadan uzun sürüyorsa,
  • Aklınıza kendinize ya da bebeğinize zarar verme düşünceleri/duyguları geliyorsa,
  • Belirgin derecede değersizlik ve suçluluk duyguları içindeyseniz,
  • Son dönemde ciddi derecede kilo kaybı ya da gündelik işlevlerinizi etkileyecek derecede bir uykusuzluk yaşıyorsanız en kısa zamanda mutlaka bir psikiyatriste başvurmalısınız.

Lohusalık depresyonu ile ilgili daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Lohusalık Hüznü ile Baş Etmek

Bu süreçte kendi kendinize alacağınız bazı tedbirler lohusalık hüznüyle baş etmenize yardımcı olabilir. Peki bunlar nelerdir?

Gerçekçi Beklentiler Oluşturun

Doğum her kültürde, her ailede ‘kutlanması’ beklenen bir olaydır. Doğum olacak ve sanki sihirli değnek değmiş gibi bir anda kendinizi mükemmel bir anne gibi hissedeceksiniz, çok mutlu olacaksınız ve hemen anında dünyanın en iyi annesi haline geleceksiniz... Bu düşünceler ne yazık ki gerçekçi değildir. Öncelikle beklentilerinizi aşağıya çekmekte fayda var.

Destek İsteyin

Destek istemekten çekinmeyin. Destek istemeniz sizin yetersiz olduğunuz, iyi bir anne olmadığınız ya da başarısız olduğunuz anlamına gelmez. Bu durumun ne denli yaygın bir durum olduğunu eşinizle, ailenizle paylaşın. Hislerinizi sakın ola saklamayın!

Ayrıca eşinizden ya da evdeki diğer kişilerden en azından yarım saat bebekle ilgilenmelerini isteyebilirsiniz. Bu sırada bol köpüklü bir banyo yapmak, kendinize sıcak bir çay hazırlamak ve güzel bir müzik eşliğinde çayınızı içmek çok iyi gelecektir. Haftada bir saat de olsa kendinize vakit ayırın. Dışarı çıkın. O sürede bir kafede oturabilir, arkadaşınızla buluşabilir ya da yalnızca yürüyüş yapabilirsiniz.

Bebeğinizle Konuşun

Belki de en önemlisi, bebeğinizle konuşun. Bebeğinize dokunun. Onunla sakin ve sevgi dolu bir dille konuştuğunuzda kelimelerinizin anlamını anlamasa da duygusal tonunuzu anlayacak. Kendisini güvende hissedecek ve buna yanıt verecek, bu da size çok iyi gelecek...

Profesyonel destek almak için online randevu oluşturun.

İlginizi Çekebilecek Diğer Konular

Emiyor mu?

Emiyor mu?

Lohusalık, bir kadının hayatında yaşadığı önemli ve hassas dönemlerden biridir. Bu dönemde annenin hisleri göz ardı edilerek çevreden gelen ‘Emiyor mu?’ gibi söylemler gelir.

Aylık haber bülteni almak, ücretsiz etkinliklerimize katılmak, atölye çalışmalarımızdan indirimli yararlanmak ve çocuğunuzun gelişimini takip etmek için ailemize katılın.

#Noema Aile'ye üye olun.