Doğum Sırasında Ne Hissedeceğim?

Hem biz doktorlar hem siz anneler doğumun daha çok fiziksel kısmına odaklanıyoruz. Hâlbuki doğum eşi benzeri olmayan psikolojik bir deneyim. Burada anlatılanlar doğum öncesinde, doğum sırasında ve sonrasında hamilelerin neler hissettiği sorulup, ortak hissedilen duygular araştırılarak elde edilen bilgilerden oluşuyor. Buna göre doğum 4 psikolojik aşamadan oluşmaktadır.

1. “Her şey normal aşaması”

Öncelikle doğumun başladığı hissediliyor. Ağrılar başladığındaki hissi kadınlar ‘heyecanlı bir mutluluk’ olarak adlandırıyor. Bir yandan heyecan yoğun hissedilirken, bir yandan da kendini bu hisse fazla kaptırmama ve soğukkanlı kalmak için çaba harcadıklarını söylüyorlar. Soğukkanlı kalmak için tanıdık bir yerde olmak iyi ve güvende hissettiriyor. Şunu çok duyarsınız “doğum ağrılarım başladığında çamaşır yıkıyordum, barbunya ayıklıyordum önce işimi bitirdim sonra harekete geçtim”. Bunlar soğukkanlı kalabilmek için “gündelik hayat akışında devam etmeliymiş gibi” hissiyle ilişkili. Bu aşamada doğumun başladığını birisine haber vermek gerekiyor.

2. “İç dünyaya çekilme aşaması”

Ağrılar sıklaşıp şiddetlendiği zaman ikinci psikolojik aşamaya geçiliyor. Bu aşamaya bazı kadınlar  “başka bir dünyaya, uzak diyarlara gittim” gibi isimler veriyor. İçe çekilmenin amacı ağrılara ve doğuma konsantre olmak. Ağrı fiziksel bir acı olarak değil de kişiyi yönlendiren bir kılavuz gibi algılanıyor. Artık kendini evde rutin hayatın akışına bırakmak güvenli gelmiyor. İşte bu an hastaneye gidilecek zaman geldi demek. Bu aşamada zaman değişik algılanıyor. Saatin tık tık sesi yerini ağrı sıklığı almış gibi oluyor. O sırada etrafta pek çok şey olup bitse de bunlar diğer odadaki televizyon sesi gibi uzaktan gelen ses gibi algılanıyor. Bu aşamanın sonlarına doğru kasılma ve ağrıların sıklığı arttıkça iç dünyada bir çaresizlik ve endişe hissi baş gösteriyor. Bu çok normal ve her kadının hissettiği bir şeydir. Sanki gücü yetmeyecek, tükenmiş ve doğurmayı başaramayacakmış gibi bir his geliyor. En zor aşama bu aşamadır. Neyse ki çok uzun sürmüyor. Bu aşamada iç dünyaya kapanma bitiyor ve ıkınma aşaması başlıyor. Çaresizlik yerini kontrolü tekrar ele almaya, ıkınmaya/itmeye bırakıyor.

3. “İtme aşaması”

Bu aşamada iç dünyadan gerçek dünyaya geri geliniyor. Sanki perde açılmış ve oyun yeniden başlamış gibi. İç dünyadaki çaresiz durumdan kurtulmak için ıkınmak/itmek gerekiyor. Ikınmak aynı zamanda ‘kontrol bende’ hissini sağlıyor.

4. “Görkemli zafer aşaması”

Bebek doğduğu zaman hissedilenler  “cesaret, azmettim ve başardım hissi, kahraman gibi hissetme” olarak tarif ediliyor. Müthiş bir keyif hissi kaplıyor. “Bunu başardım ve şimdi bebeğimin gereksinimlerini karşılayabilirim” duygusu öne çıkıyor.

Sonuç olarak doğum eşsiz bir deneyim. Doğum kişiyi değiştiriyor. Eskisinden daha güçlü, kendiyle gurur duyan, kendine güveni yüksek bambaşka biri haline getiriyor. “Eğer bunu başarabildiysem artık her şeyle baş edebilirim” hissini veriyor.